Avustralya Merkez Bankası (RBA) Salı günü beklendiği gibi gösterge faizini yükseltti ve ekonomiyi “dengede” tutmaya çalışırken gelecekteki faiz artışlarının, büyük ölçüde enflasyon ve ekonomik büyümenin seyrine bağlı olacağının sinyalini verdi.
RBA, piyasa beklentilerini karşılayarak nakit faiz hedefini 25 baz puan artırıp %3,10’a yükseltti. Avustralya doları bu hamleye olumlu tepki vererek dolar karşısında %0,5 artışla 0,6733 seviyesine yükseldi.
RBA’nın bu yılki son toplantısında alınan karar, artan enflasyon karşısında 2022 yılında toplamda 300 baz puanlık bir artışa işaret ediyor.
Ancak banka, şimdi enflasyonun yakın vadede daha da yükselmesini beklerken ekonomik büyümenin yavaşlaması muhtemel. Kasım ayında yıllık bazda %6,9 puana gelen tüketici enflasyonunun, yılı %8 civarında tamamlayacağı tahmin ediliyor.
RBA, enflasyonla mücadele ve ekonomik yıkımı önleme arasında bir denge kurmakta zorlandığı için son aylarda faiz artırım hızını yavaşlatmıştı.
Merkez Bankası Başkanı Philip Lowe, yaptığı açıklamada bankanın esas önceliğinin “düşük enflasyonu yeniden tesis etmek ve enflasyonu zaman içinde %2-3 aralığına geri döndürmek” olduğunu söyledi. Lowe, RBA’nın TÜFE enflasyonu için tahminlerinin, 2024 yılına kadar %3’ün biraz üzerinde seyretmesi yönünde olduğunu da sözlerine ekledi.
Son veriler, Avustralya ekonomisinde COVID-19 sonrası yaşanan patlamanın artık sönmeye başlamış gibi göründüğünü gösteriyor. Ülke, Eylül çeyreğinde sürpriz şekilde cari işlemler açığı kaydetti; ihracat değerlerindeki düşüş ve yavaşlayan hükümet harcamaları, ülkenin gayrisafi yurt içi hasılasını çeyrek dönemde zayıflatmış olabilir.
RBA, 2023 ve 2024 yıllarında yıllık büyümenin %1,5 civarında olacağını tahmin ediyor.
Çarşamba günü açıklanacak verilerin, Avustralya ekonomisindeki büyümenin bir önceki çeyrekte %0,9’a göre Eylül çeyreğinde %0,7’ye düştüğünü göstermesi bekleniyor. Ancak cari açık daha da büyük bir düşüşün habercisi olabilir.
Avustralya’nın en büyük ticaret ortağı olan Çin’deki ekonomik yavaşlama, ana karanın emtia ihracatına olan talebindeki yavaşlamayla birlikte kendi ekonomisi üzerinde ağır bir yük oluşturdu.
Yine de tüketici harcamaları, büyük ölçüde sıkı bir iş gücü piyasasının yardımıyla bu yıl güçlü kalmaya devam etti. Bu durum, merkez bankasına faizleri artırmaya devam etmesi için yeterli alanı sağladı ve muhtemelen yakın vadede ekonomiye olan desteği sürecek.